It may not appeal to some, but I prefer to remain a salaried man; I don't have to worry so much about making both ends meet.
- Bazı insanların ilgisini çekmeyebilir fakat maaşlı bir adam kalmayı tercih ediyorum; Geçinmek için çok fazla kaygılanmak zorunda değilim.
I try to save 10% of my wages each month.
- Her ay maaşımın %10'unu biriktirmeye çalışırım.
I spent all my wages in one day.
- Ben bütün maaşımı bir günde harcadım.
Tom advanced Mary two week's salary.
- Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi.
She is content with his present salary.
- O, şu anki maaşından memnun.
Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
- Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
- Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
- Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
That young man deserves a raise in his wages.
- O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.