Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

mağdurluk

listen to the pronunciation of mağdurluk
التركية - الإنجليزية
being wronged, unjust treatment
being wronged
unjust treatment
mağdur
(Hukuk) victim

They are the so-called victims of war. - Onlar sözde savaş mağdurlarıdır.

Victims of the hurricane received financial aid from the government. - Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

mağdur
downtrodden
mağdur
wronged, unjustly treated, mistreated, aggrieved
mağdur
law - injured party
mağdur
victimizing
mağdur
martyr
mağdur
law injured party
mağdur
wronged, mistreated, aggrieved, put-upon
mağdur
wronged, unjustly treated
mağdur
aggrieved

I was fine this morning until I noticed what they did to me. I'm feeling so aggrieved. - Bu sabah onların benim için yaptığını fark edinceye kadar iyiydim. Çok mağdur hissediyorum.

mağdur
downtrod
التركية - التركية
Kıygınlık, mağduriyet
Mağdur olma durumu, kıygınlık, mağduriyet: "Oy kavgasında kazanılmaya değer bir kalabalık saymadıklarından olacak, onların mağdurluğunu gidermek, onların hakkını korumak çabasına üşenmişler."- H. Taner
mağduriyet
MAĞDUR
(Hukuk) Suçtan veya haksız eylemden zarar gören kimse
Mağdur
(Hukuk) KIYGIN
mağdur
Haksızlığa uğramış, kıygın
mağdur
Haksızlığa uğramış, kıygın: "Efendiler, asırlardır şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz..."- Atatürk