mağaralar

listen to the pronunciation of mağaralar
التركية - الإنجليزية
caves
plural of cave
third-person singular of cave
mağara
{i} cave

We took refuge in a cave and waited for the storm to pass. - Mülteciyi bir mağaraya götürdük ve fırtınanın geçmesini bekledik.

Tom didn't want to live in the cave anymore, but he had no choice. - Tom artık mağarada yaşamak istemiyordu fakat seçimi yoktu.

mağara
den

They're either in the shed or in the den. - Onlar ya barakada ya da mağarada.

mağara
cave; cavern
mağara
cave, cavern, den
mağara
cavern

I found this in the cavern. - Ben bunu mağarada buldum.

A dragon lives inside the cavern. - Bir ejderha mağarada yaşar.

mağara
grotto
mağara
grot
mağara
pit

It's pitch black inside the cave. - Mağaranın içi zifiri karanlık.

التركية - التركية

تعريف mağaralar في التركية التركية القاموس.

mağara
Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları
mağara
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in: "Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır."- A. Gündüz
Mağara
mara
Mağara
in
Mağara
(Osmanlı Dönemi) SUGUR
Mağara
üngür
Mağara
kehf
mağara
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
mağaralar
المفضلات