No one can match him at tennis.
- Teniste kimse onunla maç yapamaz.
Manchester United won the match, four to two.
- Manchester United maçı 4-2 yendi.
My father often takes me to baseball games.
- Babam beni sık sık beyzbol maçlarına götürür.
I'm glad that your team won the game.
- Takımınızın maçı kazandığına memnun oldum.
Tom's bout went the full distance.
- Tom'un boks maçı son raunda kadar sürdü.
A fussy referee can ruin a bout.
- Titiz bir hakem maçı bozabilir.