التركية - الإنجليزية
تعريف mıknatıs في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Mühendislik) magnet
They were drawn to each other like magnets.
-Onlar mıknatıs gibi birbirlerine çekildiler.
A magnet can pick up and hold many nails at a time.
-Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
- magneton
- paramagnet
- the magnet
- lodestone
- mıknatıs akımı birimi
- Maxwell
- mıknatıs momenti
- magnetic moment
- mıknatıs taşı
- loadstone
- mıknatıs çekirdeği
- magnet core
- mıknatıs çeliği
- magnet steel
- mıknatıs çubuğu
- magnetic bar
- elektrikli mıknatıs
- magnet
- elektro mıknatıs
- electromagnet
- at nalı mıknatıs
- horseshoe magnet
- doygun mıknatıs
- saturated magnet
- doğal mıknatıs
- natural magnet
- eş mıknatıs eğim açılı
- isoclinic
- geçici mıknatıs
- temporary magnet
- kuzey mıknatıs kutbu
- (Fizik) positive magnetic pole
- pozitif mıknatıs kutbu
- positive magnetic pole
- seramik mıknatıs
- ceramic magnet
- spiral mıknatıs
- (Otomotiv) magnetic finger
- sürekli mıknatıs
- permanent magnet
- tabii mıknatıs
- natural magnet
- u mıknatıs
- horseshoe magnet
- yapay mıknatıs
- artificial magnet
- çubuk mıknatıs
- bar magnet
- ısıl mıknatıs
- (Fizik) thermomagnetic
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف mıknatıs في التركية التركية القاموس.
- Demiri çekme özelliği taşıyan veya sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde. Çekiciliği, albenisi olan kimse
- Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit
- Çekiciliği, albenisi olan kimse
- Demiri çekme özelliği taşıyan veya sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde
- (Osmanlı Dönemi) IRA'
- ıra
- magnet
- demirkapan
- (Osmanlı Dönemi) MAGNATIS
- MIKNATIS
- (Osmanlı Dönemi) yun. Demir ve benzeri mâdenleri kendine çekici hususiyeti bulunan câzibe
- MIKNATIS
- (Osmanlı Dönemi) Başka te'sir altında kalmadan kuzey ve güney kutuplarına doğru yönünü değiştiren demir çubuk. (İki kutbu bulunan bu mıknatıslı çubuğun şimale bakan kısmına şimal (kuzey) ucu, cenuba çekilen ucuna da cenub (güney) ucu diyoruz
- MIKNATIS
- (Osmanlı Dönemi) Mağnetik oluş