müvekkil

listen to the pronunciation of müvekkil
التركية - الإنجليزية
client

The lawyer recommended his client to take legal action. - Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.

But I have an appointment with my client tomorrow. - Fakat yarın müvekkilim ile bir randevum var.

principal
law

Because of his great professional skill, the lawyer has a large number of clients. - Avukatın müthiş profesyonel yeteneği sayesinde çok sayıda müvekkili var.

The lawyer believed in his client's innocence. - Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.

person who charges another with a duty; trustor
client (especially a lawyer's client)
mandator
avukat müvekkil ilişkisi
(Kanun) lawyer client relation
avukat ve müvekkil
attorney and client
التركية - التركية
Birini kendine vekil olarak seçen kimse
MÜVEKKİL
(Osmanlı Dönemi) İşini başkasına tevkil edip o işte o kimseyi kendi yerine ikame eyleyen. Vekil tâyin eden. Bak: Müekkil
MÜVEKKİL
(Hukuk) Kendisini vekil ile temsil ettiren kişi; vekillik veren
müvekkil
المفضلات