Tom is just being modest.
- Tom sadece mütevazi oluyor.
Tom is modest, isn't he?
- Tom mütevazi, değil mi?
Despite his achievements, he is very humble and doesn't boast about them.
- Başarılarına rağmen, o çok mütevazidir ve onlar hakkında övünmez.
No one is more humble than I.
- Hiç kimse benden daha mütevazi değil.
Mary was a quiet and unassuming young lady.
- Mary sessiz ve mütevazi bir genç kadındı.
In New Jersey are many unobtrusive buildings.
- Birçok mütevazi bina New Jersey'de.