mümkündür

listen to the pronunciation of mümkündür
التركية - الإنجليزية
it's possible
mümkün
possible

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

mümkün
{s} feasible

At first blush, Tom's suggestion seemed feasible. - İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.

What you're suggesting doesn't seem feasible. - Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

Tom knew Mary wasn't likely to know how to speak French. - Tom, Mary'nin Fransızca konuşmayı bilmesinin mümkün olmadığını biliyordu.

It's not likely but possible. - Mümkün değil ama olası.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

التركية - التركية

تعريف mümkündür في التركية التركية القاموس.

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası