The bowl was perfectly round.
- Kase mükemmel bir şekilde yuvarlaktı.
Some disorders can be corrected perfectly.
- Bazı düzensizlikler mükemmel bir şekilde düzeltilebilr.
She’s a foreigner, but speaks Chinese excellently.
- O bir yabancı ama Çince'yi mükemmel bir şekilde konuşuyor.