The suspect told a lie to the inspector.
- Şüpheli müfettişe bir yalan söyledi.
Tom is a tax inspector.
- Tom bir vergi müfettişidir.
The applicant impressed the examiner favorably.
- Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
Investigators foiled a plot to hijack an airplane.
- Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular.
I'm a private investigator.
- Ben özel bir müfettişim.
The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined.
- Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.
The applicant impressed the examiner favorably.
- Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
The suspect told a lie to the inspector.
- Şüpheli müfettişe bir yalan söyledi.
Tom has been a safety inspector for three years.
- Tom üç yıldır bir güvenlik müfettişi.