Making jewelry is a lot easier than it sounds like it would be.
- Mücevherat yapmak söylenilenlerden çok daha kolay.
Tom has never given Mary any jewelry.
- Tom Mary'ye hiç mücevherat vermedi.
Fadil promised Layla money, cars, and jewellery.
- Fadıl, Leyla'ya para, araba ve mücevherat sözü verdi.