mäßig

listen to the pronunciation of mäßig
الإنجليزية - التركية

تعريف mäßig في الإنجليزية التركية القاموس.

abstemious
perhiz yapan
frugal
idareci
abstemious
perhizkâr
abstemious
{s} kanaatkâr

Profesör kanaatkar yemekleriyle ünlüydü. - The professor was famous for his abstemious meals.

abstemious
{s} az ile yetinen (yeme içmede)
abstemious
{s} (özellikle yeme içme konusunda) kendini tutan; aşırıya kaçmayan; aşırılıklar bulunmayan
abstemious
ılımlı bir şekilde
abstemious
çok yemek ve içmekten sakınan
abstemious
az yiyip içerek
abstemious
kısıtlı
abstemious
perhizkâr abstemiously perhiz yaparak
frugal
(sıfat) tutumlu, idareli, sade, basit, bol olmayan, kanaatkâr, alçakgönüllü
frugal
{s} tutumlu

Tom parası ile çok tutumluydu. - Tom was very frugal with his money.

O çok tutumlu ama cimri değil. - He is very frugal, but not stingy.

frugal
{s} kanaatkâr
frugal
{s} bol olmayan
frugal
{s} basit