Evi çok lüks bir şekilde döşediler.
- They furnished the house very luxuriously.
Evi çok lüks bir şekilde döşediler.
- They furnished the house very luxuriously.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
- Boredom is one of the most luxurious things.
Tom lüks bir evde yaşıyor.
- Tom lives in a luxurious home.
Otel kelimelerle ifade edilemeyecek kadar gösterişliydi.
- The hotel was luxurious beyond description.