Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Kolesterolünü düşürmek için yiyebileceğin bazı yiyecekler nedir?
- What are some foods you can eat to lower your cholesterol?
Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.
- Tom squatted down to put something on the lower shelf.
Benim sol alt arka dişim ağrıyor.
- My lower left back tooth hurts.
Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
- Hanover is the capital of Lower Saxony.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
Fiyatlarımız şimdi daha düşük!
- Our rates are now lower!
Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.
- Tom was happy that his landlord lowered the rent.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Lowered softly with a threefold cord of love Down to a silent grave. Alfred Tennyson.