Tom bir fincan kahve taşıyarak salona geldi.
- Tom came into the lounge, carrying a cup of coffee.
Bu akşam otelin kokteyl salonunda buluşabiliriz.
- This evening we can meet in the cocktail lounge of the hotel.
Mary havuzun yanındaki bir şezlong üzerinde uzandı.
- Mary stretched out on a lounge chair besides the pool.