Planımızın bir sürü avantajı var.
- Our plan has lots of advantages.
Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Venedik'te her zaman çok turist vardır.
- In Venice, there are always lots of tourists.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.