Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.
- During my childhood, I used to come here frequently, look around and think.
O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
- She did nothing but look around.
O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
- She did nothing but look around.
Tom etrafa bakmak için durdu.
- Tom stopped to look around.
Ben etrafa bakmak istiyorum.
- I want to have a look around.
Etrafına bakmak için çekinme.
- Feel free to look around.