Tom sana uğramamı istedi.
- Tom asked me to look in on you.
Onun içine bak, ne dersin?
- Look into that, would you?
Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.
- By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek.
... and go and look in the ingredients. ...