Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Lütfen ne zaman isterseniz içeri gelip sergimize bir göz atmak için tereddüt etmeyin.
- Please do feel free to come in and take a look at our exhibition anytime.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
Meg bile bana bakmadı.
- Meg didn't even look at me.
Çiçekler bakmak için çok güzeldi.
- The flowers were very beautiful to look at.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.