Biz başkalarına kendi dilsel normlarını empoze etmeye çalıştığımızda biz antidemokratik miyiz?
- Are we undemocratic when we try to impose our own linguistic norms on others?
Onun dilsel yetenekleri tanınmadan iki yıl önce şirket tarafından istihdam edilmişti.
- He had not been employed by the company two years before his linguistic abilities were recognized.
Dilbilimsel sadelik mantıksızdır.
- Linguistic purism is unreasonable.
Emily, üniversitesinde Almanca dilbilimi okuyor.
- Emily is studying German linguistics at her university.
Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
- Linguistics is the discipline which aims to describe language.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.
- He studies computational linguistics.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Emily, üniversitesinde Almanca dilbilimi okuyor.
- Emily is studying German linguistics at her university.
Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.
- Linguistics is a science that tries to describe language.
The message is that we need language features that deal with schematic and linguistic discrepancies.
The so-called linguistic turn. . . involved moving away from foundationalist assumptions of the primacy of logic and towards a more subtle recognition of the varied nature of language and of its deep influence, its pervasive implications across the range of human practices.