الإنجليزية - التركية
تعريف likely to be affected by something في الإنجليزية التركية القاموس.
- susceptible
- (Biyoloji) duyarlı
O, soğuk algınlığına duyarlıydı.
-She was susceptible to colds.
- susceptible
- {s} elverişli
- likely to be
- olması muhtemel
Ben ırkçı değilim, ama ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir.
-Every sentence that starts with I'm not racist, but is likely to be very racist indeed.
Bir sorun olması muhtemel değil.
-That isn't likely to be the problem.
- to be affected
- etkilenmek
- susceptible
- -e karşı hassas
- susceptible
- (to ile) kolay etkilenen
- susceptible
- -e dayanıksız
- susceptible
- hassas
- susceptible
- -den çabuk etkilenen
- susceptible
- etki altında kalan
- susceptible
- {s} duygulu
- susceptible
- duygun
- susceptible
- Kolay aşık olan, şıpsevdi
- susceptible
- Çabuk müteessir olan, hassas; alıngan
- susceptible
- (sıfat) hassas, duyarlı, alıngan, duygulu, duygusal, elverişli, müsait, şıpsevdi, kolay aşık olan
- susceptible
- {s} müsait
- susceptible
- {s} çevresindekilerden kolaylıkla etkilenen; duygularına kolaylıkla kapılan (biri)
- susceptible
- {s} duygusal
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف likely to be affected by something في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- susceptible
likely to be affected by something
الواصلة
like·ly to be af·fec·ted by some·thingالتركية النطق
laykli tı bi ıfektıd bay sʌmthîngالنطق
/ˈlīklē tə bē əˈfektəd ˈbī ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈlaɪkliː tə biː əˈfɛktəd ˈbaɪ ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
المفضلات