Bana o şekilde karşılık verme.
- Don't talk back to me like that.
Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti.
- It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor.
- Stories like that fascinate me.
Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
- I would never say anything like that.
Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
- I don't know about things like that.
Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.
- I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
- I've always known something like this might happen.
Hiç bunun gibi bir şey gördün mü?
- Have you ever seen anything like this?
Bu şekilde giyindiğim için üzgünüm.
- I'm sorry that I'm dressed like this.
İncil bunu bu şekilde yazmıştır.
- The Bible has it written like this.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Bütün öğretmenler böyle davranmaz.
- Not all teachers behave like that.
Böyle bir şeyi kim yapardı?
- Who would do something like that?
senin gibi birini istiyorum.
Senin gibi bir kız arıyorum.
- I've been looking for a girl like you.
Keşke senin gibi bir arkadaşım olsa.
- I wish I had a friend like you.
He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.
And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..
... It seems like something you'd really enjoy. ...
... But I kind of like something more active. ...