like me

listen to the pronunciation of like me
الإنجليزية - التركية
bencileyin
like that
o şekilde

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti. - It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.

like this
işte böyle
like that
işte böyle
like that
bunun gibi

Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim. - A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.

Bunun gibi bir şey yapmalıyız. - We should make something like that.

like that
öyle

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım. - Never have I heard anyone say a thing like that.

Ben asla öyle bir şey duymadım. - I never heard anything like that.

like that
şöyle
like this
böyle

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır. - Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.

Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum. - I am interested in getting a hat like this.

like this
bunun gibi

Bütünüyle bunun gibi bir şey hiç görmedim. - I've never seen anything quite like this.

Hiç bunun gibi bir şey gördün mü? - Have you ever seen anything like this?

like this
bu şekilde

Bunu bir daha asla bu şekilde yapma! - Never ever do it like this again!

Bu şekilde giyindiğim için üzgünüm. - I'm sorry that I'm dressed like this.

like that
böyle

Bütün öğretmenler böyle davranmaz. - Not all teachers behave like that.

Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin? - How dare you speak to me like that?

like this
hoş bu
like us
bizim gibi
like you
senin gibi

senin gibi birini istiyorum.

Senin gibi bir kız arıyorum. - I've been looking for a girl like you.

Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim. - I never thought I would find a woman like you.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف like me في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

like that
Quickly; unexpectedly

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

like that
Used to indicate agreement with another speaker's statement

And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..

like that
in the same way as that; similar to that
like this
similar to that thing or person; so, thus, in this manner
like me

    التركية النطق

    layk mi

    النطق

    /ˈlīk ˈmē/ /ˈlaɪk ˈmiː/

    فيديوهات

    ... So, sonically, it just smells like me. ...
    ... also control freaks, but they're control freaks like me. We want to be people with the ultimate ...
المفضلات