Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.
- My wrists were sore after lifting wieghts.
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.
- When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.
Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.
- He tried with all his might to lift the box.
Onu kaldırmak için yeterince güçlüdür.
- He's strong enough to lift that.
Asansörün otomatik bir kapısı var.
- The lift has an automatic door.
O asansör çok gürültü yapıyor.
- That lift makes a lot of noise.
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Paketi kaldırmama yardım et.
- Help me lift the package.
Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı.
- Tom didn't lift a finger to help.
The lift came into the shop dressed like a country gentleman, but was careful not to have a cloak about him, so that the tradesman could see he had no opportunity to conceal any goods about his person.
... We're doing the heavy lifting of building Play for ...
... George Miller have a bill to fix that by lifting the minimum wage to ...