Tom kendini kaldırmak için çok cılız.
- Tom is too weak to lift himself.
Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.
- He tried with all his might to lift the box.
Yangın durumunda, asansör kullanmayın.
- In case of fire, do not use the lift.
Asansörün otomatik bir kapısı var.
- The lift has an automatic door.
Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı.
- Tom didn't lift a finger to help.
Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.
- This desk was too heavy for Patty to lift.
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Paketi kaldırmama yardım et.
- Help me lift the package.
Onlar buzdolabını kaldırmak için bana yardım ettiler.
- They gave me a hand to lift the fridge.
The lift came into the shop dressed like a country gentleman, but was careful not to have a cloak about him, so that the tradesman could see he had no opportunity to conceal any goods about his person.