lifler

listen to the pronunciation of lifler
التركية - الإنجليزية
(Tekstil) fibres
plural of fibre
lif
fiber

You need to eat more fiber. - Daha fazla lif yemen gerekir.

Use the highest heat settings only when you're ironing fabrics made of natural fibers like cotton or linen. - Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın.

lif
fibre, fiber; loofah, luffa
lif
{i} fibre

Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre. - Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.

These socks are made from bamboo fibre. - Bu çoraplar bambu lifinden yapılır.

lif
hair
lif
(Tıp) tendon
lif
staple
lif
thread
lif
harl
Lif
(Tıp) filament
Lif
(Tıp) bundle
Lif
(Tıp) sarcostyle
kromozomların bağlandığı lifler
(hücre bölünmesi) spindle
kırmızı lifler
(Gıda) red filaments
lif
fibroid
lif
washcloth
lif
film
lif
string
lif
luffa, loofah, vegetable sponge; (any) fibrous sponge (used when washing oneself)
lif
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kabakgiller) common luffa, vegetable sponge
lif
fibrous
lif
rhizoid
lif
filum
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف lifler في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

lif
Laser induced fluorescence
lif
A file format for representing a light field It contains both the geometry information, as well as the pixels
lif
Life Income Fund A registered plan that shelters earnings from tax on a locked-in basis while generating income for the fund holder
lif
n: life, existence 60, 89
lif
Logical Interchange Format An HP-UX term for a standard disk format that can be used for the interchange of files among various HP computer systems
lif
Light Insertion Force, when installing a peripheral, requires light force to insert the device into it's slot/socket Installing expansion cards (PCI cards and such) require LIF in order to seat it properly
lif
The fiber by which the petioles of the date palm are bound together, from which various kinds of cordage are made
lif
Planar Laser Induced Fluorescence
lif
loss of IMA frame
التركية - التركية

تعريف lifler في التركية التركية القاموس.

Lif
(Osmanlı Dönemi) VEŞİCE
LİF
(Osmanlı Dönemi) Hurma çöp
lif
Her türlü maddeyi oluşturan ince ve uzun parçalar, ipliksi yapılar
lif
Nebati halatın yapıldığı malzemenin en ince parçası
lif
Çok ince ve uzun parça
lif
Doku teli
lif
Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya bu amaçla türlü ipliklerden yapılmış örgü
lif
Siirt ilinde ünlü bir kaplıca
lif
Doku
lif
Çok ince ve uzun parça: "Ihlamur lifleriyle tavana asılmış kış kavunları gözünün önüne geliyordu."- F. R. Atay
lif
Tel
lifler
المفضلات