licentious pleasure; lust

listen to the pronunciation of licentious pleasure; lust
الإنجليزية - التركية

تعريف licentious pleasure; lust في الإنجليزية التركية القاموس.

delight
{i} haz
delight
{i} sevinç

Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı. - To my great delight, he won the first prize.

Tom sevinçle haykırdı. - Tom cried out with delight.

delight
{f} hoşnut etmek
delight
{f} sevindirmek
delight
{i} sevinç veren şey
delight
{i} keyif

Ben az önce keyifli bir haber aldım. - I've just received some delightful news.

İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum. - I think people are delighted.

delight
güzel
delight
{f} zevk almak
delight
{f} hoşuna gitmek
delight
{f} hoşnut et
delight
zevk vermek
delight
memnun etmek
delight
zevk

Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi. - Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk. - To see the sunrise from a mountaintop is a delight.

delight
delightful hoş
delight
(fiil) hoşnut etmek, sevindirmek, hoşlanmak, hoşuna gitmek; zevk almak
delight
şirin
delight
{f} sevindirmek; sevinmek
الإنجليزية - الإنجليزية
delight
licentious pleasure; lust
المفضلات