liberty; permission; allowance

listen to the pronunciation of liberty; permission; allowance
الإنجليزية - التركية

تعريف liberty; permission; allowance في الإنجليزية التركية القاموس.

may
{f} mümkün olmak
may
{f} ebilmek
may
{f} abilmek
may
{f} olası olmak
may
bilmek

Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir. - Knowing where the fire escape is in a hotel may save your life.

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler. - The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.

may
yardımcı f. (might) -ebilmek, -meli, -malı (İzin/olanak/olasılık belirtir.): May I have a drink of water? Bana bir bardak su verir misin? He
may
Mayıs

Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi. - According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar. - They arrived in Osaka at the beginning of May.

may
akdiken çiçekleri
may
(olasılık belirtir) -ebilmek
may
(izin belirtir) -ebilmek
may
(dilek belirtir) --ir inşallah
الإنجليزية - الإنجليزية
may
liberty; permission; allowance
المفضلات