I have three points on my licence.
- Benim lisansımda üç nokta var.
Tom has had his licence suspended.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
You'll be receiving your license in the mail.
- Posta ile lisansını alacaksın.
Of course, a license is needed to operate a crane.
- Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
I have a master's degree in mathematics.
- Matematikte yüksek lisans derecem var.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.
Isn't he the graduate student of the University of Rome?
- O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
I'm planning to go to graduate school.
- Yüksek Lisans okuluna gitmeyi planlıyorum.