التركية - الإنجليزية
تعريف li̇san في التركية الإنجليزية القاموس.
- lisan
- language
My language is not on the list!
-Benim lisanım listede yok.
The beautiful French language is lost.
-Güzel Fransızca lisanı kayboldu.
- lisan
- language dil
- lisan
- tongue
- hedeflenen lisan
- target language
- sürç-i lisan
- Slip of the tongue
- lisan
- dialect
- sürçü lisan
- slip of the tongue
- sürçü lisan slip of
- the tongue
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف li̇san في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Dil. Konuşma dili. Lehçe. Bak: Dil
- lisan
- Dil, zeban: "Mektup uzun değildi, biraz da ticar bir lisanla yazılmıştı."- P. Safa
- lisan
- Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası
- lisan
- Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak
- lisan
- Anahtar
- lisan
- Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak
- lisan
- Dil, zeban
- lisan
- Büyük baş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili
- lisân
- (Osmanlı Dönemi) dil, anlatma şekli, tarzı
- sürç-i lisan
- Ağızdan yanlışlıkla çıkan söz, dil sürçmesi
- Lisan
- (Osmanlı Dönemi) LAHN
- NAHVÎ LİSAN
- (Osmanlı Dönemi) Kaidelere bağlı olan çok tertibli, ince ve geniş mânâlı lisan