Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.
- Let me see the pictures you took in Paris.
Tom'un fikrini değiştirip değiştirmediğine bir bakayım.
- Let me see if Tom has changed his mind.
Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Tom'un fikrini değiştirip değiştirmediğine bir bakayım.
- Let me see if Tom has changed his mind.
Bir bakayım. Otobüsle yaklaşık iki saat sürer.
- Let me see. It takes about two hours by bus.
Let me see. What should I make for dinner tonight?.
... So let me see-- ...