let me

listen to the pronunciation of let me
الإنجليزية - التركية
(Edebiyat) izin vermek, izninizle
Let me see
dur bir bakayım
let me know
beni haberdar et
let me know
beni bilgilendir
let me see
düşüneyim

Bir düşüneyim. On beş kişi vardı. - Let me see. There were fifteen people.

let me see
dur bakalım
let me see
bakayım

Ne yazdığına bakayım. - Let me see what you wrote.

Tom'un fikrini değiştirip değiştirmediğine bir bakayım. - Let me see if Tom has changed his mind.

let me see
bir düşüneyim

Bir düşüneyim. On beş kişi vardı. - Let me see. There were fifteen people.

lemme
lemm
let him
ona izin
let me go
Bırak gideyim
let me know
Bildir. Haberdar et. Haber ver
let me out
çıkarın beni
let them
onlara izin
let us
bize bildirin

Kongre merkezine daha yakın bir oda isterseniz lütfen bize bildirin. - If you'd prefer a room closer to the Convention Center, please let us know.

Ne zaman varacağınızı bize bildirin. - Let us know when you'll arrive.

let me see
bir bakayım

Neyin olduğuna bir bakayım. - Let me see what you've got.

Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım. - Let me see the pictures you took in Paris.

let me see
dur bakayım
let me think
dur bir düşüneyim
التركية - التركية

تعريف let me في التركية التركية القاموس.

LEMME
(Osmanlı Dönemi) Az şey
LEMME
(Osmanlı Dönemi) (C.: Lemmât) şiddet. Meşakkat, zorluk
الإنجليزية - الإنجليزية
lemme
lemme
Let me

Lemme go!.

let me see
used as a filled pause to indicating thinking or pondering, not inviting hearer to participate

Let me see. What should I make for dinner tonight?.

lemme
(British) allow me
let me see
just a minute, let me think about it
let us
allow us, permit us
let me
المفضلات