Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

less than normal, in temperament or in result

listen to the pronunciation of less than normal, in temperament or in result
الإنجليزية - التركية

تعريف less than normal, in temperament or in result في الإنجليزية التركية القاموس.

off
kapalı

Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti. - Tom checked to make sure the gas was turned off.

Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun. - Make sure that the lights are turned off before you leave.

off
{s} öteki
off
çalışmaz
off
kokmuş
off
dış

Dışarı çıkmadan önce gazı kapatmayı unutmayın. - Don't forget to turn off the gas before going out.

Konunun dışına çıktın. - You are off the point.

off
işlemez durumda
off
açıklarında

Wakayama açıklarında balina bulundu. - The whale was found off the coast of Wakayama.

Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu. - The whale has been found off the coast of Wakayama.

off
yakınında

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer. - She eats lunch near the office where she works.

Sami bir benzin istasyonunun yakınında bir polis memuru tarafından tespit edildi. - Sami was spotted by a police officer near a gas station.

off
bozulmuş
off
{i} baş

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır. - Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.

off
sönmüş
off
gitmiş

Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir. - Where on earth can he have gone off to at this time of day?

off
kesat (iş)
off
(İnşaat) kapalı, durmuş
off
{s} olası

Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti. - Experts have offered three possible explanations.

Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor. - Life offers us millions of possibilities.

off
kopuk
off
çalışmayan
off
{e} haricinde
off
{s} bozuk

Her daim kafan bozuk zaten. - You are always pissed off.

Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor. - The printer in Peter's office is broken and doesn't print anymore.

الإنجليزية - الإنجليزية
off

sales are off this quarter.