less, small, petty, inconsiderable

listen to the pronunciation of less, small, petty, inconsiderable
الإنجليزية - التركية

تعريف less, small, petty, inconsiderable في الإنجليزية التركية القاموس.

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

Kadınlar bir azınlık değildir. - Women are not a minority.

minor
ufak

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

Ufak detaylar hakkında endişelenme. - Don't worry about the minor details.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti. - The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors.

Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz. - You're under arrest for endangering the welfare of a minor.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} minor
less, small, petty, inconsiderable
المفضلات