lenger

listen to the pronunciation of lenger
التركية - الإنجليزية
الإنجليزية - الإنجليزية
and superl
of long
Longer; longest; obsolete compar
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) f. Gemiyi yerinde sâbit kılmak için denize atılan zincir ucundaki büyük demir çapa
(Osmanlı Dönemi) Bakırdan yayvan ve kenarları genişçe sahan veya tepsi
Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap: "Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götüren ateş bacaklı çocuklara baktım."- S. F. Abasıyanık
Kenarları yüksek tepsi
Meşale
Bir lengerin alabileceği miktarda olan
Geniş kulplu kap
Geniş ve derin leğen
Bir lengerin alabileceği miktarda olan: "Beykoz çayırında iddiaya girip bütün bir kuzuyla bir lenger iç pilavını gövdeye rüyamızda mı indirmiştik."- A. İlhan
Tekne ziftleme
Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap
Gemi demiri
Büyük ve yayvan sahan
lenger
المفضلات