الإنجليزية - التركية
تعريف leisure, case, intermission, a recess في الإنجليزية التركية القاموس.
- vacation
- tatil
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
-She is never online, even during her vacation.
Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
-How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- vacation
- tatil yap
Tom şimdi bir tatil yapmayı göze alamaz.
-Tom can't afford to take a vacation now.
Bu hafta tatil yapacağım.
-I'll take a vacation this week.
- vacation
- vacationisttatile çıkan kimse
- vacation
- (isim) tatil, izin, boşaltma, tahliye
- vacation
- (birdem) tatil
- vacation
- {f} tatil yapmak
Güzel uzun bir tatil yapmak istiyorum.
-I want to take a nice long vacation.
Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.
-I want to take a vacation on a tropical island.
- vacation
- {i} tahliye
- vacation
- {f} tatil geçirmek
- vacation
- vacation school yaz tatilinde öğrenim yapan okul
- vacation
- boşaltma/tatil
- vacation
- summer vacation yaz tatili
- vacation
- gezgin kimse
- vacation
- {i} tatil: summer vacation yaz tatili
- vacation
- vacationland tatil yeri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف leisure, case, intermission, a recess في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} vacation
leisure, case, intermission, a recess
الواصلة
leisure, case, intermission, a re·cessالنطق
Resimler
المفضلات