left horizontal coordinate position

listen to the pronunciation of left horizontal coordinate position
الإنجليزية - التركية

تعريف left horizontal coordinate position في الإنجليزية التركية القاموس.

left
sol

Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur. - Left-wing communism is an infantile disorder.

O, sol eliyle yazı yazar. - She writes with her left hand.

left
kalan

Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız. - The supermarkets are now closed, so we'll have to make do with what is left in the refrigerator.

Kalan biraz şarap var. - There is little wine left.

left
f., bak. leave. s
left
{i} sol, sol taraf. z. sola
left
sola

Sola dönerseniz, postaneyi bulursunuz. - Turning to the left, you will find the post office.

Sola dönerseniz, benzin istasyonu bulursunuz. - Turning to the left, you will find the gas station.

left
{f} bırak: adj.sol,v: bırak: adj.sol
left
(Askeri) (OR RIGHT) SOL (SAĞ): Bir birliğin nispi olarak bulunduğu yeri belirtmek için kullanılan terimler. Bu terimleri kullanan kişi birlik ister düşmana yaklaşıyor isterse düşmandan uzaklaşıyor olsun her durumda düşmana dönük olmalıdır
left
sol tarafta

Sol taraftaki kapılar açılacak. - The doors on the left side will open.

Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır. - Steering wheels of American cars are on the left side.

left
sol el

Ben sol elimle yazmaya çalıştım. - I tried to write with my left hand.

Sol elinizi kaldırın. - Raise your left hand.

left
{s} soldaki

Soldaki dolabı açın. O, şişelerin olduğu yerde. - Open the cupboard on the left. That's where the bottles are.

Soldaki düğmeye bastığına emin misin? - Are you sure you pressed the button on the left?

left
leave terket/bırak
left
(Bilgisayar) soldan

Senin odan soldan birinci. - Your room is the first one on the left.

Soldan beşinci adamı öp. - Kiss the fifth man from the left.

left
{s} artık

Tom artık yemeği ne yapacağını bilmiyordu. - Tom didn't know what to do with the leftover food.

Tom, artıkları ile köpeği besledi. - Tom fed his leftovers to his dog.

left
sakli
left
sol tarafa doğru
left
be.sola
left
bıraktırmak
left
(zarf) sola, sol tarafa
الإنجليزية - الإنجليزية
left
left horizontal coordinate position

    الواصلة

    left ho·ri·zon·tal co·or·di·nate po·si·tion

    التركية النطق

    left hôrızäntıl kōôrdınıt pızîşın

    النطق

    /ˈleft ˌhôrəˈzäntəl kōˈôrdənət pəˈzəsʜən/ /ˈlɛft ˌhɔːrəˈzɑːntəl koʊˈɔːrdənət pəˈzɪʃən/
المفضلات