leaving, going away; egress; deviation, change from the standard

listen to the pronunciation of leaving, going away; egress; deviation, change from the standard
الإنجليزية - التركية

تعريف leaving, going away; egress; deviation, change from the standard في الإنجليزية التركية القاموس.

departure
kalkış

Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi. - The heavy rain made them put off their departure.

Hava kötüleştiği için, kalkış ertelendi. - The weather getting worse, the departure was put off.

departure
{i} ayrılış

Tom ayrılışını üç gün erteledi. - Tom postponed his departure for three days.

Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim? - May I know the date of you departure?

departure
kıpırdatma
departure
(Havacılık) havalanma
departure
kımıldatma
departure
vücudu oynatma
departure
gidiş

Gidişini ertelemeye karar verdi. - He decided he would put off his departure.

Gidişini Pazara kadar erteledi. - He put off his departure till Sunday.

departure
hareket

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

departure
{i} gidiş, ayrılış, terk
departure
{i} sapma, ayrılma
departure
kalkış yenilik
departure
{i} vazgeçme
departure
(isim) ayrılış, kalkış, ayrılma, gidiş, yola çıkma; geri çekilme; sapma; yenilik, başlangıç; ölüm
departure
{i} ölüm
departure
bir geminin yola çıkmadan evvelki boylam ve enlem derecesi
departure
{i} yenilik
departure
{i} hareket etme, kalkış
departure
den bir geminin doğuya veya batıya doğru kestiği mesafe
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} departure
leaving, going away; egress; deviation, change from the standard
المفضلات