تعريف learning في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} öğrenme
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
- (Eğitim) sürekli öğrenme
- öğrenerek
Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
- My creativity finds an outlet through learning modern languages.
İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.
- We had good time, learning English.
- öğrenim
Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur.
- Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
- {f} öğren
O Esparanto öğrenirken olmadı.
- That didn't happen when I was learning Esperanto.
Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
- I am learning a little English.
- bilgi
Bilgiye değer verip öğrenmek Yahudilerin tekelinde değildir.
- Learning and cherishing data are not just the domain of Jewish people.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- {f} öğren: p
- ilim kazanma
- malumat
- {i} bilim
Ben bir bilim öğrenmekteyim.
- I have been learning a science.
- learn öğren
- {i} ilim, irfan
- {f} öğren: prep.öğrenerek
- {i} ilim
- alimlik
- öğreniyorum
I am learning english.
Ben Japonca öğreniyorum.
- I am learning Japanese.
Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
- I am learning two foreign languages.
- maarif
- learn
- {f} öğrenmek
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
- learning system
- (Askeri) öğrenme
- learning algorithm
- (Bilgisayar,Eğitim) öğrenme algoritması
- learning by doing
- yaparak öğrenme
- learning consultant
- (Eğitim) eğitim danışmanı
- learning curve
- (Askeri) öğrenim eğrisi
- learning cycle
- (Politika, Siyaset) öğrenme döngüsü
- learning disabilities
- öğrenme yetersizliği
- learning disorder
- öğrenme bozukluğu
- learning disorders
- (Tıp) öğrenme bozuklukları
- learning environment
- (Askeri) öğrenim ortamı
- learning environment
- (Askeri) öğretim ortamı
- learning environment
- (Eğitim) öğrenme ortamı
- learning organization
- (Politika, Siyaset) öğrenen örgüt
- learning resource centre
- (Askeri) öğrenim
- learning theories
- öğrenme teorileri
- learning theory
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenme teorisi
- learning to learn
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenmeyi öğrenme
- learning, psychology of
- (Eğitim) öğrenme psikolojisi
- learning ability
- öğrenme yeteneği
- learning curve
- öğrenme eğrisi
- learning system
- öğrenme sistemi
- learning aid
- yardım öğrenme
- learning center
- Eğitim merkezi
- learning disabilities
- öğrenme güçlüğünün
- learning disability
- Öğrenme güçlüğü
- learning log
- öğrenim seyir kaydı
- learning machine
- makine öğrenme
- learning model
- öğrenme modeli
- learning objective
- objektif öğrenme
- learning outcomes
- öğrenme çıktıları
- learning style
- Öğrenme stili
- learning-disabled
- Öğrenme engelli, öğrenme özürlü
- learning algorithm
- ogrenme algoritmasi
- learning and scholarship
- öğrenim ve burslar
- learning by discovery
- keşfederek öğrenme
- learning culture
- öğrenme kültürü
- learning disabled youth
- öğrenme özürlü gençler
- learning objectives
- (Askeri) ÖĞRENME HEDEFLERİ
- learning oriented
- (Dilbilim) öğrenme yöneltimli
- learning resource center
- (Tıp) eğitim kaynağı merkezi
- learning rule
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenme kuralı
- learning set
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenme seti
- learning taxonomy
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenme taksonomisi
- learning toy
- eğitici oyuncak
- learning/teaching system
- (Askeri) ÖĞRENME/ÖĞRETME SİSTEMİ
- lesson learning plan
- (Askeri) DERSİ ÖĞRENME PLANI
- unsupervised learning
- Öğreticisiz öğrenme
- learn
- öğrenme
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
- learn
- learn öğren
- learn
- {f} haber almak
- accelerated learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) hızlandırılmış öğrenme
- adaptive learning
- (Bilgisayar,Teknik) uyarlanır öğrenme
- adult learning
- erişkin öğrenimi
- advanced learning
- (Eğitim) ileri öğrenme teknolojisi
- autonomous learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) özerk öğrenme
- cognitive code learning
- (Dilbilim) bilişsel dil öğrenme
- cognitive learning
- bilişsel öğrenme
- cognitive learning theory
- (Pisikoloji, Ruhbilim) bilişsel öğrenme teorisi
- concept learning
- (Eğitim,Pisikoloji, Ruhbilim) kavram öğrenme
- continue learning
- (Bilgisayar) öğrenmeye devam
- discrete learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ayrık öğrenme
- distance learning
- (Bilgisayar) teleeğitim
- explicit learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) bariz öğrenme
- implicit learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) örtülü öğrenme
- latent learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) gizli öğrenme
- perceptual learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) algısal öğrenme
- verbal learning
- (Dilbilim,Pisikoloji, Ruhbilim) sözel öğrenme
- learn
- öğren
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- language learning
- dil öğrenimi
- machine learning
- özdevimli öğrenme
- learn
- learn by heart ezberden öğrenmek
- learn
- ezberlemek
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
- We had to learn the poem by heart.
Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
- Hebbian learning
- Hebbian öğrenme
- Learn
- bigin
- associative learning
- öğrenme birleşmeli
- blended learning
- öğrenme harmanlanmış
- brain-based learning
- beyin temelli öğrenim
- collaborative learning
- İşbirlikli öğrenme
- computer supported collaborative learning
- Bilgisayar destekli işbirlikli öğrenme
- computer supported learning
- (Eğitim) Bilgisayar destekli öğrenim
- computer-based learning
- bilgisayar tabanlı öğrenme
- conceptual learning
- Kavramsal öğrenme
- cooperative learning
- (Eğitim) iş birliğine dayalı öğrenme
- distance learning
- uzaktan eğitim
- distance learning university
- Uzaktan eğitim veren üniversite
- distance-learning
- (Eğitim) Uzaktan eğitim: Uzaktan eğitim öğrenci ile öğretmenin fiziksel olarak aynı ortamda olmaması durumunda kullanılan eğitim teknolojilerindendir. Eğitim teknolojisi tarafından incelenen bir fenomendir ve bu alanın eğitim bilimlerine yaptığı en büyük katkıdır. Uzaktan eğitim ile öğretmenler ve öğrenciler asenkron uzaktan eğitim (kendi seçtiği zamanlarda basılı veya elektronik ortamların el değiştirmesi) veya senkron uzaktan eğitim (eş zamanlı iletişimi sağlayan teknolojiler ile etkileşim) yöntemlerinden uygun ve mümkün olanını kullanarak eğitim çalışmalarını yürütebilirler
- e-learning
- Bilgisayar ve elektronik gereçler aracılığla öğrenme
- experiential learning
- Yaparak öğrenme, yaşayarak öğrenme, tecrübe ederek öğrenme
- higher learning
- öğrenme daha yüksek
- individual learning
- öğrenme bireysel
- kinaesthetic learning
- Kinesthetic learning iş a teaching and learning style in which learning takes place by the student actually carrying out a physical activity, rather than listening to a lecture or merely watching a demonstration. Students with this predominant learning style are natural discovery learners; they have realizations through doing, as opposed to having thought first before initiating action
- kinesthetic learning
- Devinduyumsal öğrenme, bizzat faaliyet içinde bulunup öğrenme
- kinesthetic learning
- öğrenme kinestetik
- learn
- learn by rote tekrarlaya tekrarlaya ezberlemek
- learnings
- öğrendiklerini
- lifelong learning
- Yaşam boyu öğrenim
- lifelong learning
- hayat boyu öğrenme
- mobile learning
- (Teknoloji) Taşınabilir telefon, dizüstü bilgisayar gibi teknolojik araçlarla öğrenim
- only learning makes wise
- Sadece öğrenme bilge yapar
- permanent learning
- Kalıcı öğrenme
- project based learning
- (Eğitim) Proje tabanlı öğrenme: K-12 örnekleri. Eğitim sürecinde öğrencilerin gruplarla veya tek başlarına belli bir amaç doğrultusunda birlikte çalışarak bir ürün ortaya çıkarmaları.Derinlemesine araştırma olanağı sağlar
- reinforcement learning
- Destekli öğrenme
- rote-learning
- Tekrarlayarak ezberlemeye dayalı öğrenme
- trial and error learning
- Deneme yanılma ile öğrenme
- adaptive learning
- uyarlanir ogrenme
- administrative learning
- (Ticaret) yönetimde öğrenme aşaması
- affective learning
- (Dilbilim,Pisikoloji, Ruhbilim) duygusal öğrenme
- avoidance learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) kaçınmalı öğrenme
- be slow in learning
- geç öğrenmek
- be slow in learning
- öğrenmekte zorlanmak
- conditions of learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğrenme koşulları
- continuous learning
- (Eğitim) sürekli öğrernme
- counselling learning
- (Dilbilim) danışmanlı öğrenim
- counselling learning
- (Dilbilim) danışmacı öğrenim
- cumulative learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) birikimsel öğrenme
- deductive learning
- (Dilbilim) tümdengelimsel öğrenme
- degree of learning
- eğitim düzeyi
- discovery learning
- (Askeri) YETENEĞİ SAPTAMA ÖĞRENİMİ
- electronic learning toys
- eğitici elektronik oyuncaklar
- escape learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) kaçmayı öğrenme
- experimental learning
- (Askeri) deneysel öğrenim
- experimental learning
- (Ticaret) deneyimle öğrenme
- global learning
- (Dilbilim) bütüncü öğrenme
- global learning
- (Dilbilim) bütünsel öğrenme
- holistic learning
- (Dilbilim) bütünsel öğrenme
- incidental learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) kazara öğrenme
- incidental learning paradigm
- (Pisikoloji, Ruhbilim) kazara öğrenme paradigması
- inductive learning
- (Dilbilim) tümevarımsal öğrenme
- inductive learning
- (Dilbilim) tümevarımlı öğrenme
- informal learning
- (Ticaret) gayri resmi öğrenme
- instrumental learning
- (Tıp) araçsal öğrenme
- instrumental learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) işlemsel öğrenme
- man of learning
- bilgili kimse
- man of learning
- bilim adamı
- methods of learning
- öğrenme metotları
- passive avoidance learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) pasif kaçınmalı öğrenme
- passive learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) pasif öğrenme
- prepared learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) hazırlıklı öğrenme
- prescriptive learning
- (Eğitim) yönlendirilmiş eğitim
- programmed learning
- (Askeri) PROGRAMLI ÖĞRETİM (HV.): Özel öğrenim hedeflerine ulaşmak için gerekli programlı öğretim metot ve malzemesi kullanılarak elde edilen verimli öğrenim. Azami öğrenim temini için çeşitli öğretim cihazlarından faydalanılabilir
- rational learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ussal öğrenme
- serial learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) seri öğrenme
- serial learning
- (Dilbilim) dizisel öğrenme
- spiral learning
- (Pisikoloji, Ruhbilim) helezonik öğrenme
- student centred learning
- (Dilbilim) öğrenci odaklı öğretim
- student centred learning
- (Dilbilim) öğrenci merkezli öğretim
- tactile learning
- temas yoluyla öğrenme
- travel for learning
- (Turizm) eğitim amaçlı seyahat