Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
- The learned are apt to despise the ignorant.
Bilgili bir kişiyi dinlemek harika.
- It's marvellous to listen to a learned person.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
- We learned as much as possible about their culture before visiting them.
Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin.
- No one is so learned that he can know all things.
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
- What is learned in the cradle is carried to the tomb.
Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.
- Bullying is a learned behavior.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Learn how to do it better!.
That'll learn him to bust my tomater.
My learned friend (a formal, courteous description of a lawyer).
Everyday behavior is an overlay of learned behavior over instinct.