Torpidoları fırlatmak için hazırlanın.
- Prepare to launch torpedoes.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Tanker törenin ardından suya indirildi.
- The tanker was launched after the ceremony.
Japonya, 1937 Temmuz ayında yeni bir Çin işgali başlattı.
- Japan launched a new invasion of China in July, 1937.
Düşman bize bir saldırı başlattı.
- The enemy launched an attack on us.
Büyük bir saldırı başlatmaya karar verdiler.
- They decided to launch a major attack.
General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi.
- The general decided to launch an offensive against the enemy camp.
Uydu fırlatma canlı olarak yayınlandı.
- The satellite launch was broadcast live.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
- The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
Can we this quote? Launch your hearts with lamentable wounds. - Edmund Spenser.
launch the space shuttle, launch a ship.
My class was wearing butter-yellow pique dresses, and Momma launched out on mine. She smocked the yoke into tiny crisscrossing puckers, then shirred the rest of the bodice.
... have a dual mission with like two identical launches, ...
... And in fact, the first three launches failed. ...