Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.
- France is the largest country in Western Europe.
Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor
- The president of the largest country in the world doesn't understand English.
Bu elbiseler çok büyük.
- These dresses are too large.
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
- Osaka is the second largest city of Japan.
Bizim ev beşimize yetecek kadar geniş.
- Our house is large enough for five of us.
Onun ailesi çok geniş.
- Her family is very large.
Ona şişman denmez, iriydi.
- He was large, not to say fat.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı.
- He endowed the college with a large sum of money.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
Onun kitaplığında çok sayıda kitabı var.
- He has a large number of books on his bookshelf.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
- He worked hard to support a large family.
Kaçan tutuklu hala serbest.
- The escaped prisoner is still at large.
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
- Five prisoners were recaptured, but three others are still at large.
That shipment of Beanie Babies will cost you forty large.
... The largest psychological study ever in the United States ...
... the largest investment in clean coal technology, to make sure that even as we're producing ...