lange zeit

listen to the pronunciation of lange zeit
ألمانية - التركية
uzun zamandan beri
الإنجليزية - التركية

تعريف lange zeit في الإنجليزية التركية القاموس.

lasting
kalıcı

Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı. - This book left a lasting impression on her.

İlk izlenimler en kalıcı olanlardır. - First impressions are the most lasting.

for a long time
hanidir
for a long time
uzun süreden beri
for a long time
uzun bir zaman
for a long time
çok uzun zamandır
lasting
sürerek
lasting
uzun zaman dayanan
for a long time
uzun zamandan beri
lasting
tükenmeyen
lasting
sürekli
lasting
Sürekli devam eden
lasting
(sıfat) devam eden, dayanıklı, devamlı olan
for a long time
uzun zamandır

Uzun zamandır istediğim fotoğraf makinesi budur. - This is the very camera I've wanted for a long time.

Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi. - Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.

for a long time
epeydir

Bunu epeydir yapmak istiyordum. - I've been wanting to do that for a long time.

for a long time
çoktan

Bunu çoktandır yapmak istiyorum. - I've been wanting to do that for a long time.

lasting
beka
lasting
daimi olarak
lasting
yet/devam et
lasting
(isim) sağlam ayakkabılık kumaş