تعريف landing في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} karaya çıkma
- {i} iniş
Uçak mükemmel bir iniş yaptı.
- The plane made a perfect landing.
Uçak güvenli bir iniş yaptı.
- The airplane made a safe landing.
- {i} inme
- karaya çıkarma
- konma
- (Jeoloji) topraklama
- (Havacılık) iniş (uçak)
- (Jeoloji) uçağın inmesi
- (Askeri) yanaşlık
- (Ticaret) boşaltma
- (uçak) iniş
- {i} indirme
- inerek
- {f} in
- merdiven sahanlığı
- iskele
- karaya çıkma/çıkarma
- land beam iniş kılavuzu
- uçakların inmesi
- (Askeri) Çıkartma, indirme
- radyo işareti
- {i} sahanlık
- landing field havaalanı
- {i} hav. iniş
- (Askeri) İNİŞ: Uçuştan sonra, bir uçağı emin bir şekilde indirme
- landing gear iniş takımı
- landing craft çıkartma gemisi
- karaya çıkma veya çıkarma
- üretim
- (Ticaret) yere inme
- tahliye
- (Askeri) tahliye limanı
- land
- {f} karaya ayak basmak
- land
- toprak
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
- Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
Toprak reformunu tartıştılar ama asla uygulayamadılar.
- They debated land reform but never carried it out.
- land
- arsa
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
- Tom owns a lot of land just outside of Boston.
- land
- kara
Denizciler karayı gördü.
- The sailors saw land.
Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
- The place is not accessible by land.
- land
- arazi
O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
- He distributed his land among his sons.
O, arazisini elden çıkarmak istiyor.
- He wants to dispose of his land.
- land
- kıyıya çıkmak
- land
- {f} karaya çıkmak
- landing barge
- (Askeri) şat
- landing card
- (Havacılık) iniş kartı
- landing craft
- (Askeri) çıkarma gemisi
- landing deck
- (Askeri) uçuş güvertesi
- landing field
- (Askeri) iniş meydanı
- landing force
- (Askeri) çıkarma kuvveti
- landing gears
- (Askeri) iniş takımları
- landing party
- (Askeri) çıkarma birlikleri
- landing place
- (Havacılık) aerodrom
- landing point
- (Askeri) iniş noktası
- landing strip
- (Askeri) iniş yeri
- landing strip
- uçaklar için iniş pisti
- landing strip
- acil durum iniş yolu
- landing team
- (Askeri) çıkarma timi
- landing time
- (Askeri) iniş zamanı
- landing against wind
- rüzgara karşı iniş
- landing aid
- iniş yardımı
- landing aid
- iniş yardımcısı
- landing area
- iniş alanı
- landing beam
- iniş farı
- landing beam
- iniş klavuzu
- landing direction
- iniş yönü
- landing field
- havaalanı
- landing flap
- iniş flapı
- landing flaps
- iniş flapları
- landing gear
- (uçak) iniş takımı
- landing ground
- iniş alanı
- landing headlamp
- iniş farı
- landing illumination
- iniş pist aydınlatması
- landing into the wind
- rüzgara karşı iniş
- landing light
- iniş ışığı
- landing lighting
- alan iniş aydınlatması
- landing place
- iskele
- landing ship
- çıkarma gemisi
- landing stage
- iskele
- landing stage
- rıhtım
- landing strip
- iniş şeridi
- landing strip
- yangın merdiveni
- landing strip
- iniş yolu
- landing a job
- Bir iş iniş
- landing brake
- iniş freni
- landing deck
- iskele
- landing distance
- iniş mesafesi
- landing field
- pist
- landing flap
- iniş flapi
- landing flaps
- iniş flaplari
- landing gear beam
- (Havacılık) İniş takımı dikmesi
- landing lights
- iniş ışıkları
- landing on nose
- burun üzerine iniş
- landing storage delivery
- karaya çıkarma depolama ve teslim
- landing wheels
- (Uçak) iniş takımları
- landing aids
- (Askeri,Havacılık) iniş yardımcıları
- landing aids
- (Askeri) iniş yardım vasıtaları
- landing aids
- (Askeri) YARDIMCI İNİŞ CİHAZ VE ALETLERİ: Yaklaşma ve iniş sırasında uçağa yardımcı olmak için kullanılan aydınlatma ışıkları, telsiz bıykınları, radar cihazları, muhabere cihazları veya bunlardan oluşan herhangi bir sistem
- landing approach
- (Askeri) İNİŞ YAKLAŞMASI: Önceden belirlenmiş bir alana iniş yapmak üzere yönelmiş bir uçağın bu yönde sürekli olarak durum değiştirmesi
- landing area
- (Havacılık) iniş alam
- landing area
- iniş sahası
- landing area
- (Askeri) çıkarma bölgesi
- landing area
- (Askeri) İNİŞ BÖLGESİ: Uçakların iniş ve kalkışı için kullanılan özel olarak hazırlanmış veya seçilmiş arazi, su yüzeyi veya güverte
- landing area
- (Askeri) Çıkartma bölgesi, indirme bölgesi
- landing attack
- (Askeri) ÇIKARTMA/HAVA İNDİRME TAARRUZU: Gemilerden, uçaklardan, teknelerden veya amfibi araçlardan inen birlikler tarafından düşman savunmasına karşı yapılan taarruz. Bak. "assault"
- landing attack
- (Askeri) çıkarma taarruzu
- landing attack
- (Askeri) hava indirme taarruzu
- landing barge
- (Askeri) ŞAT, ÇIKARMA ŞATI: Altı düz özel bir tekne. Şatlar; genel olarak, bir çıkarma taarruzu için lüzumlu kıtaları ve muharebe teçhizatını kıyıya taşımakta kullanılır. Buna, kısaca "barge" da denir
- landing beach
- (Askeri) çıkarma plajı
- landing beach
- (Askeri) çıkarma kıyısı
- landing beach
- (Askeri) ÇIKARMA PLAJI: Genellikle bir tabur çapındaki kuvvetin çıkması için gerekli olan kıyı hattı parçası. Ancak bu bir tabur kuvvetinden daha büyük veya daha küçük bir kuvvetin çıkarma yapacağı taktik bir mevkii oluşturan bir kıyı hattı parçası olabilir (plaj veya körfez gibi)
- landing beacon
- inme parildagi
- landing beam
- (Askeri) iniş ışıkları
- landing beam
- (Askeri) İNDİRME IŞIKLARI, İNİŞ IŞIKLARI: Pilota yerden yüksekliğini ve uçağın mevkiini veya süzülerek iniş için uygun yolu göstermek üzere, meydandan verilen ışık hüzmesi
- landing beam
- (Havacılık) iniş fan
- landing beam
- (Askeri) indirme ışıkları
- landing beam
- iniş kılavuzu
- landing boat
- (Askeri) ÇIKARMA BOTU: Çıkarma harekatında kullanılmak üzere imal edilen ve çıkarma yerine kadar gemiler üzerinde nakledilen bot
- landing book
- (Askeri) gelen mallar defteri
- landing card
- giriş kartı
- landing compass
- (Askeri) İNİŞ PUSULASI: Bak. "swinging compass"
- landing craft
- çıkartma gemisi
- landing craft
- (Askeri) ÇIKARMA ARACI: Amfibi harekatta kullanılan birliklerin ve teçhizatın taşınması, kıyıya çıkartılması, boşaltılması ve geri çekilmesi için özel olarak inşa edilmiş araç. Lojistik yük ikmal hareketleri için de kullanılır. Şu tipleri vardır: "infantary landing craft (piyade çıkarma aracı) ", "mechanized landing craft (mekanize çıkarma aracı) ", "rubber landing craft (kauçuk çıkarma aracı) ", "tank landing craft (tank çıkarma aracı) ", "vehicle craft (araç çıkarma aracı) ", "personel landing craft (personel çıkarma aracı) " ve "vehicle personnel landing craft (araç ve personel çıkarma aracı) ". Bak. "amphibious-vehicle". LANDING CRAFT AND AMPHIBIOUS VEHICLE ASSIGNMENT TABLE: ÇIKARTMA ARACI VE AMFİBİ ARAÇ TAHSİS ÇİZELGESİ: Gemilerden kıyıya intikalde çıkarma araçlarının ve amfibi araçların nasıl hücum dalgalarına ayrılacağını ve her bir çıkarma aracına ve amfibi araca tahsis edilen personel ve malzeme miktarını gösteren çizelge
- landing craft
- çıkarma aracı,çıkartma gemisi
- landing craft air cushion
- (Askeri) hava yastıklı çıkarma aracı
- landing craft air cushion departure point
- (Askeri) hava yastıklı çıkarma aracı çıkış noktası
- landing craft air cushion launch area
- (Askeri) hava yastıklı çıkarma aracı fırlatma bölgesi
- landing craft availability table
- (Askeri) ÇIKARMA ARACI MEVCUT ÇİZELGESİ: Nakliye grubundaki her bir gemiden temin edilebilecek çıkarma araçlarının tip ve miktarını gösteren çizelge. Bu çizelge gemiden kıyıya intikal için çıkartma araçlarının tekne gruplarına tahsisinde temel teşkil eder. Bu çizelgeye "boat availability table" de denir
- landing craft control ship
- (Askeri) çıkarma aracı kontrol gemisi
- landing craft personnel (large)
- (Askeri) çıkarma aracı personeli (geniş)
- landing craft, utility; launch correlation unit
- (Askeri) genel hizmet çıkarma aracı; fırlatma korrelasyon birliği
- landing craft, vehicle, personnel
- (Askeri) araç ve personel çıkarma aracı
- landing deck
- (Askeri) UÇUŞ GÜVERTESİ: Bak. "flight deck"
- landing deck
- iniş güvertesi,iskele
- landing diagram
- (Askeri) ÇIKARMA DİYAGRAMI: Gemiden kıyıya intikal planını grafik halinde gösteren diyagram
- landing fee
- (Ticaret) iniş ücreti
- landing field
- (Askeri) İNİŞ MEYDANI: Uçakların kalkış ve inişlerine ayrılan saha. Bak. "landing strip"
- landing field
- uçak pisti
- landing flap
- (Havacılık) iniş flabı
- landing force
- (Askeri) ÇIKARMA KUVVETİ: Bir amfibi taarruz için tahsis edilmiş kara ve hava askeri birlikleri özel görev teşkilatı. Bir amfibi harekattaki en yüksek askeri kademedir. Bir çıkarma kuvveti, genel olarak, bir kolordu veya tümendir ve buna göre adlandırılır. Bak. "amphibious force"
- landing force operational reserve material
- (Askeri) çıkarma kuvveti harekat yedek malzemesi
- landing force reserves
- (Askeri) ÇIKARMA KUVVETİ YEDEK İKMAL MADDELERİ: 10: 30 günlük bir devre için çıkarma kuvvetine ait her sınıf ikmal maddeleri. Bu maddeler, diğer ikmal maddelerine nazaran, daha az bir öncelikle hücum konvoylarında taşınabilir veya müteakip bir konvoyla nakledilebilir
- landing force support party
- (Askeri) çıkarma kuvveti destek grubu
- landing force; low frequency
- (Askeri) çıkartma kuvveti; alçak frekans
- landing gear
- (Askeri) BİR UÇAĞIN ALTINDAKİ TEKERLEKLER, BOTLAR VEYA DİĞER MESNETLER
- landing gear
- hav. iniş takımı
- landing gear
- (Bilgisayar) konma vitesi
- landing gear
- iniş takımı
Uçağın iniş takımında bir sorun var.
- There's a problem with the plane's landing gear.
- landing gear
- (Havacılık) uçağın tekerlekleri
- landing group
- (Askeri) çıkarma grubu
- landing group
- (Askeri) ÇIKARMA GRUBU: Bir veya birkaç mevkiye karşı, tek bir taktik komutanın emrinde çıkartma harekatı yapma yeteneği olan ve çıkartma kuvvetine bağlı ast özel görev teşkilatı. Çıkarma grubu; bir mevzie veya tek bir taktik komuta altında harekatta bulunan kıtalar tarafından ele geçirilmeleri mümkün olacak şekildeki, mevziler grubuna karşı çıkarma harekatını sevk ve idare edecek tarzda teşkil, teçhiz edilmiş ve eğitilmiş kıtalardan -kendi hava kuvveti dahil- mürekkeptir. Bu grup; ancak, şartlar gerektirdiği zaman teşkil edilir
- landing instruction
- (Askeri) iniş talimatı
- landing joist
- (Havacılık) sahanlık kirişi
- landing lamp
- (Havacılık) iniş farı
- landing leg
- iniş ayağı
- landing legs
- (Havacılık) istinat tekeri
- landing mat
- (Askeri) yapay çıkarma kızağı
- landing mat
- (Askeri) YAPAY İNİŞ PİSTİ, YAPAY ÇIKARMA KIZAĞI: Acil iniş pistleri veya çıkarma yapılacak kıyılarda iniş yüzeyi oluşturmak üzere çabuk bir şekilde birbirine bağlanabilecek kısımlardan meydana gelen prefabrik, taşınabilir pist veya kızak
- landing mat
- (Askeri) yapay iniş pisti
- landing net
- ağkepçe
- landing net
- ağ kepçe
- landing newel
- (Havacılık) sahanlık babası
- landing operation
- (Askeri) ÇIKARMA HAREKATI: Bak. "amphibious operation"
- landing order
- (Askeri,Ticaret) tahliye emri
- landing page
- (Bilgisayar) arama sonuç sayfası
- landing party
- çıkartma birliği
- landing party
- (Askeri) ÇIKARMA BİRLİKLERİ: Çıkarma taarruzuna katılan birlikler
- landing place
- karaya çıkılan yer
- landing place/stage
- iskele
- landing point
- (Askeri) İNİŞ NOKTASI: Bir iniş alanında tek bir helikopterin veya dikey inip kalkan bir uçağın inebileceği nokta
- landing ramp
- (Askeri) ÇIKARMA RAMPASI: Araçların ve erlerin kolayca indirilmeleri için, bir çıkarma botuna takılan geniş rampa
- landing ramp
- (Askeri) çıkarma rampası
- landing rocket
- (Askeri) iniş roketi
- landing rocket
- (Askeri) İNİŞ ROKETİ: Yolcuları bir uydudan veya daha geniş yörüngedeki bir uzay aracından bir gezegenin yüzeyine nakletmek için kullanılan pilotlu bir uzay aracı. İniş roketi, gezegenin atmosferine emniyetle girebilmek ve yumuşak iniş yapmak için hız azaltıcı vasıtalarla teçhiz edilmiş olmalıdır
- landing roll
- (Havacılık) iniş koşusu
- landing roll
- (Askeri) İNİŞ RULESİ: Uçağın tekerlerinin yere değdiği andan taksi hızına düşünceye veya durduğu ana kadar yaptığı hareket
- landing roll
- (Havacılık,Teknik) iniş rulesi
- landing safety officer; landing signal officer
- (Askeri) çıkarma emniyet subayı; çıkarma muhabere subayı
- landing schedule
- (Askeri) ÇIKARMA LİSTESİ, ÇIKARMA ZAMAN ÇİZELGESİ: Bir amfibi harekatta; kıyıyı, çıkarma hücum birliklerinin çıkış saat ve önceliklerini gösteren ve kıyı harekat planının icrası için, çıkarma araçlarının nakliye gemilerinden kıyıya hareketlerini koordine eden bir zaman çizelgesi
- landing ship
- (Askeri) ÇIKARMA GEMİSİ: Uzun deniz intikallerine ve kıyıya çabuk çıkarma ve boşaltma yapmaya elverişli bir şekilde inşa edilmiş taarruz gemisi. Bu gemilerin şu tipleri vardır: "dock landing ship (havuzlu çıkarma gemisi) ", "medium landing ship (orta boy çıkarma gemisi) ", "tank landing ship (tank çıkarma gemisi) " ve "vehicle landing ship (tekerlekli araç çıkarma gemisi)"
- landing ship
- (Askeri) çıkarına gemisi
- landing ship dock
- (Askeri) HAVUZLU ÇIKARMA GEMİSİ: Yüklü amfibi tekneleri ve/veya amfibi araçları mürettebat ve yüklenmiş personel ve/veya teçhizatıyla birlikte nakletmek ve çıkarmak ve küçük tekne ve araçlara sınırlı havuz ve onarım hizmetleri vermek üzere inşa edilmiş gemi. Bak. "dock landing ship"
- landing ship dock; least significant digit
- (Askeri) havuzlu çıkarma gemisi; en düşük anlamlı basamak
- landing ship,tank; laser spot tracker; tank landing ship
- (Askeri) çıkarma gemisi,tank; lazer nokta tarayıcı; tank çıkarma gemisi
- landing signal enlisted; logistic support element
- (Askeri) çıkarma sinyali-er; lojistik destek unsuru
- landing site
- (Askeri) ÇIKARMA SAHASI: Amfibik harekatta birliklerin, teçhizatın ve ikmal maddelerinin su üstü araçlarla çıkartıldığı kıyı hattının kesintisiz bir kısmı
- landing step
- sahanlık basamağı
- landing strip
- (uçaklar için) iniş pisti
- landing strip
- (Askeri) İNİŞ ŞERİDİ: Bir uçağın iniş ve kalkış yapmasına elverişli şekilde hazırlanmış uzun ve dar bir arazi parçası. İniş şeridi; pist ve banket ile bunlara bitişik temizlenmiş "pist imtidadı (over-run) " ve tesviye edilmiş sahaları ihtiva eder. Bak. "strip"
- landing support battalion; lower sideband
- (Askeri) çıkarma destek taburu; alçak kenar bant
- landing team
- (Askeri) ÇIKARMA TİMİ: Bak. "battalion landing team"
- landing threshold
- (Askeri) İNİŞ EŞİĞİ: İniş pistinin, iniş için kullanılabilir kısmının başlangıcı
- landing trainer
- (Askeri) ATLAMA EĞİTİM KULESİ: Paraşütle atlayışlarda meydana gelen yere temas sarsıntısını önlemeye erleri alıştırmak için kullanılan ve salış tertibatı ile teçhiz edilmiş olan kule. LANDING VEHICLE, TRACKED, ENGINEER MODEL 1: MODEL 1, TIRTILLI İSTİHKAM ÇIKARMA ARACI: Amfibi taarruzlarda ve bunu müteakip kara harekatında mayın tarlası ve engel temizleyecek şekilde imal edilmiş hafif zırhlı amfibi araç. Ön kısmı ileriye doğru uzanan dizi imla hakları ve buldozer tipi tırmık dişli bıçaklarla teçhiz edilmiştir. LVTE-1 olarak da anılır. LANDING VEHICLE, TRACKED, HOWITZER, MODEL 6: MODEL 6, TIRTILLI OBÜS ÇIKARMA ARACI: Hafif zırhlı, kundağı motorlu, amfibi, 105 mm. lik bir obüs. Başlangıçta çıkarma kıyılarına görerek atış yapmak, çıkarmadan sonra iç bölgedeki harekatın desteğinde sahra topçu ateşi sağlamak suretiyle, bir çıkarma harekatı esnasında yakın ateş desteği temin eder. LVTH-6 olarak adlandırılır
- landing wave
- (Askeri) ÇIKARMA DALGASI: Bak. "boat wave"
- landing wave
- (Askeri) çıkarma dalgası
- landing wharf
- (Askeri) yanaşma iskelesi
- landing wheel
- (Askeri) iniş takımı tekerleği
- landing zone
- (Askeri) İNİŞ BÖLGESİ: Uçağın inişi için kullanılan herhangi bir belirli bölge. Bak. "airfield"
- landing zone
- konma bölgesi
- landing zone
- (Askeri) İndirme bölgesi
- landing zone
- (Askeri) çıkarma bölgesi, inme bölgesi
- landing zone control
- (Askeri) Bak. "pathfinder drop zone control"
- landing zone control officer
- (Askeri) çıkartma bölgesi kontrol subayı M
- landing zone control party
- (Askeri) ÇIKARMA BÖLGESİ KONTROL PARTİSİ
- landing/take off
- (Askeri) iniş/kalkış
- land
- {f} indirmek
Bir uçağı bu adaya indirmek mümkün mü?
- Is it possible to land a plane on this island?
- land
- {f} yere indirmek/inmek: That airplane is
- land
- {i} memleket
Tom memlekette küçük bir araziye sahiptir.
- Tom owns a small piece of land in the country.
Kitaplar sizi hem gerçek hem de hayali uzak memleketlere götürebilir.
- Books can transport you to faraway lands, both real and imagined.
- land
- {f} kazanmak
- land
- yere inmek
- land
- tutup karaya getirmek durdurmak
- land
- yere indirmek
- land
- land up eninde sonunda varmak
- land
- aşketmek
- land
- karaya
İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.
- Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı.
- Tom landed a big trout.
- land
- {i} toprak, yer, arsa
- land
- {f} yenmek
- land
- {i} ülke
Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
- Settlers were forced off their land.
Amerika bir göçmenler ülkesidir.
- America is a land of immigrants.
- land
- {f} çakmak
Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin.
- The landscape was cold and sharp as flint.
- land
- durmak
- land
- {f} karaya çıkartmak
- land
- {f} karaya çıkarmak/çıkmak
- land
- {f} iniş yap
Pilot çöle acil iniş yaptı.
- The pilot made an emergency landing in the desert.
Uzay gemisi mükemmel bir iniş yaptı.
- The spaceship made a perfect landing.
- land
- {f} düşmek
- land
- {f} sokmak