Mary her gece dantel işliyor.
- Mary crochets lace every night.
Yatak odamın penceresi için dantel perdeler aldım.
- I bought lace curtains for my bedroom window.
Affedersiniz, bağcıklarınız çözülmüş.
- Excuse me, your laces are untied.
Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı.
- Tom bought new laces for his shoes.
Mary çizmelerini bağladı.
- Mary laced up her boots.
Affedersiniz, bağcıklarınız çözülmüş.
- Excuse me, your laces are untied.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
- Tom tied his shoe laces.
Mary çizmelerini bağladı.
- Mary laced up her boots.
İrlanda oya işleriyle meşhurdur.
- Ireland is famous for lace.
I don't know what it was laced with, but he passed out a minute after drinking that first beer.
The handkercheif was laced up into a neat little pillow.