Tom shared a well with his neighbor.
- Tom komşusuyla bir kuyuyu paylaştı.
A frog in a well doesn't know the ocean.
- Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.
This oil well produces more than 100 barrels per day.
- Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
This oil well is going to make me rich.
- Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.