Tails are absent in some cats.
- Bazı kedilerde kuyruklar yok.
Your car has a broken taillight.
- Arabanın bozuk bir kuyruk lambası var.
A long queue had formed in front of the shop.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
I don't like waiting in queues.
- Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum.
She played that tune on her grand piano.
- O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı.
The grand piano has no pedal at all.
- Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur.
She played that tune on her grand piano.
- O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı.
The grand piano has no pedal at all.
- Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur.
Tom is the last person in line.
- Tom kuyruktaki son kişi.
Tom stood in line for an hour.
- Tom bir saat kuyrukta bekledi.