British people are used to standing in queues.
- İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.
Rabbits have long ears and short tails.
- Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
The male peacock has colorful tail feathers.
- Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
A long queue had formed in front of the shop.
- Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.
A long queue had formed in front of the shop.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
Tom had to wait in line for three hours.
- Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
We were made to stand in line.
- Biz kuyrukta ayakta bekletildik.