kutsallık

listen to the pronunciation of kutsallık
التركية - الإنجليزية
{i} holiness
{i} sanctity
saintliness
sacredness, holiness
divinity
halidom
holiness, sanctity
sacredness
blessedness
kutsal
{s} sacred

Cows are, for Hindus, sacred animals. - İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.

For a start, I visited Jerusalem - a sacred place for three major religions. - Başlangıç için Kudüsü ziyaret ettim-üç büyük din için kutsal bir yer.

kutsal
blessed
kutsal
{s} holy

The holy book of Muslims is the Qur'an. - Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.

As the Holy Koran tells us, Be conscious of God and speak always the truth. - Kutsal Kuran bize, Allah'a inançlı olmayı ve her zaman doğru konuşmayı emreder.

kutsal
{s} divine

That meal was simply divine. - O yemek sadece kutsaldı.

Sons of God, we are divine seeds. One day, we will be what our Father is. - Tanrıların Oğulları, biz kutsal tohumlarız. Bir gün, biz Babamızın olduğu şey olacağız.

kutsal
{s} heavenly

He felt the most heavenly joy that he had experienced since birth. - O doğumundan beri yaşadığı en kutsal sevinci hissetti.

kutsal
celestial
kutsal
consecrated
kutsal
saint

Protestants don't venerate saints. - Protestanlar azizleri kutsal saymazlar.

kutsal
(Muzik) hymm
kutsal
enshrined
kutsal
divino
kutsal
{s} sanctified
kutsal
hallowed

Our Father in heaven, hallowed be your name. - Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın.

Kutsal
(isim) Sacred, holly
kutsal
hiero
kutsal
holy, sacred, blessed, celestial, divine
kutsal
saintly
kutsal
sanctus
kutsal
venerable
kutsal
inviolate
kutsal
sacrosanct

My sentences are not sacrosanct. - Benim cümlelerim kutsal değildir.

kutsal
sacramental
kutsal
sainted
kutsal
solemn
kutsal
{s} blest
التركية - التركية
Kutsal olma durumu, kutsiyet
kutsiyet
Kutsal
kutsi
Kutsal
lahut
Kutsal
mukaddes
kutsal
Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen: "Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur."- N. Cumalı
kutsal
Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsî, mukaddes
kutsal
Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes: "Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım."- H. E. Adıvar
kutsal
Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
kutsal
Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
kutsal
Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan
kutsallık
المفضلات