التركية - الإنجليزية
تعريف kurutucular في التركية الإنجليزية القاموس.
- desiccants
- dryers
- driers
- kurutucu
- dessicant
- kurutucu
- (Kimya) exsiccator
- kurutucu
- dehydrator
- kurutucu
- drying
Tom applied a drying agent to his weeping wound.
-Tom iltihaplı yarasına bir kurutucu ajan uyguladı.
- kurutucu
- desiccant
- kurutucu
- desiccator
- kurutucu
- clothes dryer
- kurutucu
- exsiccative
- kurutucu
- dryer
Be sure to clean the lint filter before you run the dryer. Otherwise, you might start a fire.
-Kurutucuyu çalıştırmadan önce lif filtresini temizlediğinden emin ol. Aksi takdirde bir yangını başlatabilirsin.
Tom shoved his wet clothes into the dryer.
-Tom ıslak elbiselerini kurutucu içine itti.
- kurutucu
- blotting
- Kurutucu
- (Tıp) xerantic
- kurutucu
- siccative
- kurutucu
- desiccative
- kurutucu
- drying, siccative
- kurutucu
- drier
Can I borrow your hair drier?
-Saç kurutucunuzu ödünç alabilir miyim?
- kurutucu
- drying; dryer, drier
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kurutucular في التركية التركية القاموس.
- KURUTUCU
- Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
- KURUTUCU
- Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde
- Kurutucu
- (Osmanlı Dönemi) MÜCEFFİF